Neden Organik?

Organik Tarım Kavramı Nedir?

     Organik tarım temelinde gönül işidir!
 
     Tarımla uğraşan bir çiftçi öncelikle o ürünü kendi çocuğuna yedirebiliyorsa veya kendisi gönül rahatlığıyla yiyebiliyorsa, ondan sonra pazarda veya markette bu ürünü satmaya kalkışabilmelidir. Organik tarım ürünlerinde yapılan pestisit (kimyasal kalıntı) analizlerinde %0’ın üzerinde pestisit kabul edilmemektedir. Günümüzde hasatı arttırabilecek birçok gübre varken ve bu gübreler ile yıllık hasat miktarı %50 seviyesinde arttırılabilirken, organik tarım yapan bir çiftçi bu gübreleri kullanmayıp ürününün organik olabilmesi için ilave %50 hasattan vazgeçmiş demektir.
 

     Ayrıca bizim gibi organik tarımla uğraşan çiftçiler her yıl ağaçlarında yeni bir salgın hastalık fark ederler. Bu salgın hastalığın kimyasal ilaçlarla mücadelesi çok kolayken, organik tarımla uğraşan çiftçi ağaçlarını gönüllü olarak biyolojik ilaçlarla korumaktadır. Birçok zaman çiftçi ağacını doğal yollarla koruyabilmek adına o yıl ki hasatından vazgeçmektedir.

     Organik ürünün fiyatı normal ürüne kıyasla daha fazla olmasına rağmen bunun aslında ticari bir karşılığı yoktur. Organik tarımla uğraşan çiftçi, ürününü %50 veya daha pahalıya pazara sunamadığı için kapanışı ilk cümlemizle aynı bırakacağız.

     Organik tarım temelinde gönül işidir!

Organik Ürün Nasıl Ayırt Edilir?

     Bir çoğumuz haftada birkaç kere alışverişe çıkıyoruz ve market raflarında bile hala “Naturel”, “Tamamen Doğal”, “Bahçeden Organik”, “%0 Katkılı”, “Ekolojik”, “Biyolojik” gibi tanımlamalar arasında kendimiz ve ailemiz için en sağlıklı ürünü bulmaya çalışıyoruz.

    Aslında T.C. Tarım Bakanlığı’nın bu konuda tanımlaması çok nettir. Bir ürünün gerçekten organik olup olmadığını anlayabilmek için bu logoyu ürünün etiketi üzerinde görmeniz yeterlidir.

    Bu logoyu sadece organik ürün sertifikasına sahip firmalar etiketlerine basabilirler ve bu logonun sertifikasız kullanımının çok ciddi cezai yaptırımları mevcuttur.

 

Organik Sertifika Nasıl Alınıyor?

    Organik sertifikayı almak isteyen çiftçi, bağımsız bir kontrolör firmaya başvuruyor. Başvuru sonrasında 4 yıl boyunca tarlasına atacağı her gübre ve her ilaç için kontrolör firmanın iznini alıyor. 4 yılın sonunda tarla gerçekten organik şartları sağlamış oluyorsa kontrolör firma tarafından T.C. Tarım Bakanlığı'nca onaylı organik sertifika veriliyor.

    Verilen organik sertifika tarlada ağaç dalındaki ürün için geçerli oluyor. Bu ürünün yine organik tarım mevzuatına göre hasat edilip stoklanması gerekiyor. Örneğin; organik ürün ile organik olmayan ürün aynı depoda stoklanamaz.

    Kısaca eğer etiketinde yukarıda gördüğünüz organik logolu ürün satın alıyorsanız, gönül rahatlığıyla o ürünün hasat, kesim, işleme, tasnif, ambalajlama, etiketleme, muhafaza, depolama, taşıma ve ürünün tüketiciye ulaşmasına kadar olan tüm Organik Tarım şartlarını yerine getirdiğinden emin olabilirsiniz.

Organik Olmayan Ürün Gerçekten Zararlı mı?

    Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, her yıl milyonlarca kişi kimyasal ilaç zehirlenmesine maruz kalmaktadır. Her yıl büyük çoğunluğu tarım sektör çalışanlarının oluşturduğu 20 bin kişi yanlış zirai ilaç uygulamaları nedeniyle ölmektedir.

    Kullanılan kimyasalların gıdada bıraktığı kalıntılar vücudumuza alınarak birikmektedir. Biriken kimyasallar kanser, üreme bozuklukları, hormon dengelerinde bozukluklar, bağışıklık sistemi sorunları, sinir sistemi rahatsızlıkları (beyin gelişiminde zarar, depresyon, konsantrasyon bozukluğu vb.), alerjiler, astım gibi birçok sağlık sorununa sebep olmaktadır.